Elbistan’da Doğan Londra’da Büyüyen Sanat

Elbistan’da Doğan Londra’da Büyüyen Sanat

Elbistan’da Doğan Londra’da Büyüyen Sanat 1

Feryal Ferhat kardeşleri 2011 yılında müzik piyasasındaki serüvenlerini ilk albümleri Batıdan Doğuya ile başlattılar. Batıdan Doğuya albümü iki kardeşin evlerinde kurdukları stüdyodaki uzun yıllar birlikte yürüttükleri çalışmalarının sonunda oluştu. Anadolu ezgileri ve özgün müziği melodileri eşliğinde, Ferhat rap melodileriyle, Feryal ise yanık sesiyle orijinal bir stil yakaladılar.

Ortak çalışmaları her yönüyle devam etse de, bu sıralar, Ferhat kendi sanat ve kimliğini yansıtan solo albüm çalışmasıyla tek başına bir yol izliyor. Ferhat, solo kimliği, Feryat Farhadii ile ilk albümü Karanlıktan Aydınlığa’nın klip çalışmalarına şu sıralar devam ediyor. Albümün ilk yayımlanan parçası Yak, YouTube’de büyük ilgi görüyor. Son günlerde de ‘Hoşgeldin’ isimli parçasının klibi yayımlandı.

Ferhat, müzik tarzlarının büyürken dinledikleri halk müziği ve daha sonra tanıştıkları rap ve hip hop’ın karışımı sonucunda doğduğunu anlatıyor. Mahsuni Şerif ve Aşık Veysel’den esinlenerek, evde muhabbet ortamında büyüdüklerini anlatan Ferhat, yeteneğinin o ortamda geliştiğini anlattı: ‘‘Çocukluktan beri zaten hep çalıyordum. Biz zaten evlerde muhabbet ortamında büyüdük. Sazımızı alıp eskilerden, Veysel, Mahsuni, Hasret Gültekin’den eserler çalardık. Bunları çalarak yoğurulduk.’’

Haringey’de büyüyen kardeşler, anne ve babalarının müzik çalışmalarını desteklediklerini ve bu desteğin kendilerine cesaret verdiğini anlattılar. Feryal, çocukların ufak yaşlarda yapmak istediklerine anne ve babalarından destek alamamalarının olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekerek, bu sebepten de anne ve babalarının desteğini önemsediklerini belirtti. Müzikle ilgilenen babaları aynı zamanda bestelerini de çocuklarıyla paylaşıyor. Feryal, 23, Northumberland Park orta okulunda, Ferhat, 26, Park View Academy orta okulunda eğitimini tamamlamış.

Yaptıkları müzik tarzının genelde beğenildiğini, fakat batı ve doğu müziğinden oluşturdukları karma tarzdan dolayı eleştiriler de aldıklarını belirten Ferhat, ‘‘Kimisi bize diyor neden sadece rap yapmıyorsunuz, kimisi de neden sadece halk müzik yapmıyorsunuz diye soruyorlar,’’ diyor. Bu tarzı seçmelerini şöyle anlatıyor: ‘‘Bunun açıklaması da şu olur. Üreten her insan büyüdüğü yerde yoğuruluyor, kültürel altyapısını kaldığı yerlerde oluşturur, ve sanatına da bu yansır. Biz Elbistan’da doğduk, orada Anadolu müzikleriyle yetiştik, ama burada da büyüdük, ve hip hop, rock, pop gibi müzikleri dinledik. Sadece halk müziği yaparsak batı tarafımıza haksızlık olur, sadece batı müziği yaparsak Anadolu tarafımıza haksızlık olur.’’

İki kültürü yaşayabilmek bir zenginliktir

Ferhat, kendisinin büyüdüğü farklı ortamlarda esinlendiği farklı müzik tarzlarının yaptığı müziğe doğal olarak yansıdığını, kimliğinin sadece bir yönlü olmadığını ve her iki kültürü bir araya getirmelerini bir zenginlik olarak yorumluyor: ‘‘Ben ve Feryal sadece türküden ibaret değiliz. Biz sonuçta Londra’da büyüdük, ve buranın da bir kültürünü aldık. Başta bunu bize büyüklerimiz kültür çatışması olarak yansıttı, iki kültür arasında kaldık diye yorumlayanlar oldu. Bu onların gözünde negatif olarak görülebilir ama bizim gözümüzde olumlu bir şey.’’

Aldıkları eleştirilerin müziklerinde çelişki olduğunu düşünenler tarafından yönlendirildiğini belirten Ferhat, çelişkiler olsa da bu çelişkileri olumluya dönüştürdüklerini ifade ediyor: ‘‘Anadolu’da bildiğimiz değerler buradaki bazı doğrularla çatışabiliyor. Yani ters gidebiliyor. Çünkü, iki kültür arasında buluyorsun kendini. Bizim için de bu başta sorun olmuş olabilir ama, bunu pozitife çevirdik. Büyürken sıkıntılar yaşayan ve hala o sıkıntılarla boğuşan çok fazla insan var. Biz sorunları müziğimize yansıttık ve zenginliklerimiz olarak değerlendirdik. Burada mesajımız da olumsuzluklar pozitife çevrile bilinir, bakın biz yapıyoruz, sizde yapabilirsiniz.’’

Kültür çatışmasından devam ederek, Elbistan’da doğup Londra’da büyümenin müziğe katkısını ve kısıtlamasını Ferhat şöyle değerlendiriyor: ‘‘Biz her zaman, farklılıklardan zenginlik doğar diyoruz, mottomuz budur. Geldiğimiz yerden ozanlarımızı tanıdık, halk müziğini tanıdık. Sadece oraya kısıtlı kalmaktansa iki kültürü bir araya getirdik. Kimine göre saçma, özünde kültür yaşamak daha güzel diyorlar. Ama, bizim tartışmamız bu, kültür dinamik mi? Değişebilir mi, değişemez mi? Kültürü tanımlamak gerekiyor.’’

‘‘Kültür de dinamik olmalı, yeri geldiğinde değişebilmeli. Yoksa, çelişkiler ve psikolojik sorunlarla kendimizi yıkarız.’’

İngiltere’ye bir çok sebepten gerçekleşen göç sonucunda burada büyüyen gençlerin Kürt kimlikleri ve Britanya kimliği arasında kalabiliyorlar. Ferhat, müzik tarzlarını en çok eleştirenlerin İngiltere’deki birinci nesil olduğunu belirtiyor. İngiltere’ye yerleşmenin sebebi ne olursa olsun, birinci neslin bir sonraki kuşaklardan batı kimliğinin kişiliklerine yansımamasını beklemelerinin kendi başına bir çelişki olduğunu görmemek de yanlış. Geride bıraktığımız köy ve şehirlerde yürüttüğümüz yaşantıyı burada değişim yaşamadan sürdürmeyi beklememiz aslında en büyük haksızlık olarak görülebilir. Ferhat, kendi değerlerine sahip çıkıp, aynı zamanda yaşanılan ülkenin temel alt yapısını benimseyerek entegre olunabileceğini belirterek, şöyle devam ediyor: ‘‘Yeni nesil biraz farklı büyüyor. Ama bu da doğal bir şey. Kültür ihtiyaçtan dolayı oluşan bir şeydir. İnsanlar geçmişlerine ya da tarihe bakarlarsa, kendini koruması için belirli değerler içerisinde yaşamış. Eğer dünya ve evren dinamikse, her şey değişiyorsa, kültür de değişir. Güçlü olan değil, adapte olabilen yaşar. Kültür de dinamik olmalı, yeri geldiğinde değişebilmeli. Yoksa, çelişkiler ve psikolojik sorunlarla kendimizi yıkarız.’’

Feryat Farhadii Karanlıktan Aydınlığa albümüyle kendi serüvenini anlatıyor

Elbistan’da Doğan Londra’da Büyüyen Sanat 2

Ferhat solo albümünün ilerlemeyi, pes etmemeyi ve mücadele etmeyi anlattığını belirtiyor. Albümdeki parçalar bir defada yayımlanmaktansa tek tek klipler çekilerek dinleyiciye sunulacak. Ferhat, internet ortamında böyle farklı bir pazarlama yöntemini denemeyi tercih ediyor: ‘‘Her şeyin hızlı tüketildiği bir dönemde olduğumuz için parçaları tek tek yayınlamanın faydalı olacağını düşünüyorum. İlk albümümüz klasik bir şekilde, tüm olarak yayınlanmıştı. Bu defa farklı bir şey denemek istedik. Bizim yaptığımız müzikten maddi olarak çok büyük bir beklentimiz yok. Kendi reklamını yapmak tabii ki de pahalı bir şeydir ama biz kendi gücümüzle, tanıdığımız yönetmen ve yapımcı arkadaşlarımızın destekleriyle çalışmalarımızı tamamlıyoruz.’’

Müzikten bu aşamada maddi beklentilerinin olmasından ziyade, geçimlerini sağlamak için iki kardeşin de ayrı olarak işleri bulunuyor. Kreatif alanlarda bunun gerekliliği yaygındır; Feryal eğitim aldığı güzellik uzmanlığı dalında çalışıyor, Ferhat ise, üniversitede eğitimini aldığı multimedya web tasarımı yanı sıra baba mesleği olan tesisatçılığı öğreniyor. Sanat çalışmalarında ihtiyaçları olan uzman çalışmaları da, kendileri gibi yetenekli arkadaşlarının desteğiyle tamamlıyorlar.

Gençlerden yetenek takası

İngilizcede ‘barter’ terimi, parasız hizmet ve eşyaların takası olarak kullanılıyor. Maddiyata dönük tüketimin yaşamın her alanında hakim olduğu böyle bir zamanda gençlerin yetenek ve hünerlerini para ve eşya yerine takas etmeleri de hem heyecan verici, aynı zamanda zekice bir yaklaşım- yeteneklerini sergileme ve portfolyolarını genişletmek için önemli fırsatlar sunuyorlar birbirlerine böylece. Ferhat, bunun olumlu kolektif çalışmalara yol açtığını belirtiyor: ‘‘Güzel kolektif çalışmalarımız oluyor. Örneğin ilk başlarda, Feryal’in vokal koçu para karşılığı çalışmadığı için, ben kendisine bilgisayar dersi verdim, o da Feryal’e vokal koçluğu yaptı. Yetenek takası, para karşılığı yapılan işten daha değerli oluyor.’’

Yazdığı bütün şarkıların birebir yaşadıklarından oluştuğunu ifade eden Ferhat, şöyle devam ediyor: ‘‘Hayatımdan alıntılar oluyorlar. Batıdan Doğuya bizim ilk çıkışımızdı. İlk adımlarımızı anlatıyor. Anadolu’da doğup, burada büyümeyi ve yolculuğu anlatıyor. Adalet adlı parçamız günümüzdeki sorunlara vurgu yapıyor. Ben elimden geldiği kadarıyla iyi değerleri paylaşmaya çalışıyorum. Adalet, adalet arayışını anlatan bir şarkı, ‘Adalet sen neredesin, kıyamet yakın bilesin’. Ondan sonra Geçmişten Geleceğe de yine yolculuğu anlatıyor. Karanlıktan Aydınlığa ilerlemeyi anlatıyor.’’

Melodi ve şarkı sözlerinin ortaklaşa yaptıkları çalışmayla ortaya çıktığını anlatan kardeşler, birbirleriyle kafalarından geçen sözleri ve melodileri paylaşıp bestelerini tamamlıyorlar.

Feryal Ferhat olarak, bu solo çalışmasından sonra, tekrar ortak çalışmalarının da olacağını anlatan Ferhat, Avrupa ve Anadolu’ya açılarak ulaştıkları kitleyi genişletmeyi planladıklarını belirtti. Ferhat, toplumdan alacakları desteği önemsediğini ve kurum etkinliklerinde yer almayı istediklerini belirtti.

Kendilerinin kurduğu, Yapboz Ents müzik şirketi çatısı altında yayınladıkları müzik çalışmaları yanı sıra, ileride genç yeteneklere de yol açabileceklerini umuyorlar.

Feryal ve Ferhat’ın evlerinde birbirlerinden aldıkları ilhamla gelişen müzik yetenekleri ve tarzları büyümeye devam edeceği gibi görülüyor. Bizler, onları destekleyerek, İngiltere’de yaşayan diğer gençlerin de yeteneklerini ilerletmeleri ve farklı müzik tarzlar geliştirmeleri için cesaretlendirebiliriz.

Haber: Esra Türk
Foto- Fırat Ayas Photography

TAGS
Share This