İMECE: Kadınların Londra’daki ikinci evi

İMECE: Kadınların Londra’daki ikinci evi

İMECE: Kadınların Londra’daki ikinci evi 1

1982 yılından itibaren Kürt ve Türk kadınlarına hizmet veren İmece Kadın Merkezi, direktörü Feride Kumbasar ile çalışmaları ve kadın sorunlarına ilişkin görüş ve bilgi aldık.

Kumbasar İmece’nin kuruluşundan bu yana farklı isimler altında faaliyet gösterse de amacının hep aynı kaldığını belirtti. İmece’nin aynı deneyimleri yaşayan kadınların bir birlerine destek olmaları için kurulduğunu belirten Kumbasar, ilk dönemlerde mülteci akımıyla birlikte en çok göçmenlik konusunda hizmet verdiğini anlattı.

Kumbasar, İmece’yi şöyle anlattı: ‘‘İmece bir kadın örgütü, ve sadece kadına karşı şiddet konusunda çalışıyormuş gibi düşünülüyor. Aslında İmece’nin bir çok farklı projesi de var. İmece, 1982 yılında buraya ilk göç eden, daha çok Kıbrıslı kadınlar ve 1980 darbesi sonrasında buraya ilk göçen politik örgütler tarafından kadınlar için kurulmuş. İlk olarak Türk Eğitim Birliği’nin bir kadın kurumu olarak kurulmuşken, 1982’de bağımsız hale gelmiş.

‘‘Tüzükte amacımız kadınların güçlendirilmesi ve hayat kalitesinin yükselmesi olarak belirtiliyor- eğitim konusu, konaklama konusu, burada kalma konusunda hakları konusunda destek vermek amacıyla kuruldu. Amacımız hala aynı.’’

Paralı olarak 11 çalışanı bulunan İmece’nin bir de haftada altı ve sekiz gönüllü olmak üzere, senede 40’a yakın gönüllü kadın çalışıyor. Kumbasar, gönüllü çalışanların İmece için çok önemli olduğunu belirtiyor. Genelde üç ay bir dönem İmece’de gönüllü olarak çalışan kadınların ardından eğitim ve kadın örgütlerinde iş bulabildiklerini belirtti. Gönüllü kısmı bence önemli çünkü kadınlar iş deneyimi alabiliyorlar.

Kumbasar, telefon, danışmanlık hizmetleri ve yüz yüze verdikleri hizmetlerle senede altı bin kadına ulaştıklarını belirtti. İmece telefonda verdiği danışmanlık hizmetiyle Londra dışında yaşayan kadınların da karşılamaya çalıştıklarını anlattı. Kumbasar: ‘‘Temel çalışmamız aslında danışma hattımız. İngiltere ve İskoçya’nın her yerinden bizi arayıp, ‘ben bu durumdayım ne yapabilirim derler’.

 

Kadınların tüm ihtiyaçları ile ilgileniyoruz

Danışmanlık hizmetleri çerçevesinde senede 1500-1600 kadına telefonda hizmet verirler, haftada 60’a yakın yüz yüze görüşme için randevu verirler, haftada iki gün de randevusuz gelip 25 dakika danışma hizmeti sunuyorlar. Doktora kayıt olmaktan, evlerinde kaloriferin bozulması, mektup tercümesi gibi konular için yardımcı olurlar.

İmece’nin kadına karşı şiddet ekibi bulunmakta. Bunun dışında İslington, Haringey, Hackney ve Enfield belediyelerinde birer gün kadınların kolaylıkla ulaşabilecekleri yerlerde danışmanlar gidip bilgi veriyorlar.

İmece grup seansları da gerçekleştiriyorlar. Bu hizmetleri Kumbasar şöyle anlattı: ‘‘Grup seanslarımızda kadınlar şiddetin sadece kendilerine olmadığını, herkesin paylaştığı bir şey olduğunu görürler, orada da kendilerini suçlamaktan vazgeçerler, çünkü her zaman ilk etapta hep kendilerini suçlarlar- yemeği doğru zamanda pişirmedim, tuzunu doğru ayarlamadım, istediğini yapmadım gibi- o grup çalışması içerisinde aslında bu hikayenin hiçte kendileriyle alakalı olmadığını öğrenirler. Bu yüzden bence orası çok önemli bir yerdir. Çarşamba günleri, İmece binasında, bizim ‘haftalık çay saati’ dediğimiz, haftada bir gün, grup çalışmamız var. Her hafta başka bir konuyu konuşurlar, sohbet ederler, mesela agresif davranışlarla nasıl baş edilir, nasıl iş başvurusunda bulunabilirler, sağlık ihtiyaçları neler.’’

İmece, ailelere destek ekibiyle İslington belediyesinde yaşayan ailelere özel bir hizmet veriyorlar. Bu çalışma dahilinde ailenin her bireyiyle ayrı çalışılır, analiz edilir, ve gerekirse evde çalışılıp, onların ihtiyaçları dahilinde bir plan belirlenip, altı aylık bir süre içerisinde destek sunuyorlar.

İki terapistleri bulunan İmece, birebir terapi ve aynı zamanda grup terapisi hizmeti sunuyorlar. Buna dahil olarak, altı haftalık öz güven çalışması yapıyorlar.

 

Hizmet verdiğimiz kadınların profili her sene değişiyor

İmece aynı zamanda toplumun ihtiyaçlarını belirlemek için toplumla ilgili araştırmalar yaparlar. Kumbasar, ‘‘Her yıl kullanıcı profilimiz değişir. İngiltere’ye gelen kadınların profilleri değişir. Bir dönem mülteci kadınlar gelir, onların sorunları farklıdır. Bu dönem mesela Ankara antlaşmasıyla gelen kadınlar var. Onların durumlarının iyi olduğunu düşünebiliriz, ama hiçbir hakları olmadığı için işyerlerinde hakları yoktur, kaçak çalıştıkları için düşük ücret alırlar, işyerinde kazaya uğradıklarında şikayet edemezler. Sürekli toplumdaki değişikliği takip edip ona göre projeler hazırlamamız gerekiyor. Bu dönemde en çokta evlilikle gelen ve de şiddete uğrayan kadınlarla çalışıyoruz’’, dedi.

Kumbasar, İmece’nin ayrıca başka organizasyonlara eğitim verdiklerini belirtti.: ‘‘Özellikle fon aldığımız bölgelerde doktorlara, sağlık danışmanlarına, öğretmenlere, sosyal hizmet görevlilerine, polislere ve hemşirelere Kürt ve Türk kadınlarına nasıl hizmet vermeleri konusunda eğitim veririz. Örneğin, İslington’da zorla evlilik ve namusa bağlı şiddete uğrayan kadınlara nasıl destek verebilirler konusunda seminer vereceğiz. Bu bakımda eğitim verdiğimiz çalışanlar da bizim kullanıcılarımız. Bazı bölgelerde polisler işe başladıklarında, bizim eğitimizden geçip ondan sonra işe başlarlar.’’

 

Çocuklara yönelik çalışmalarımız da var

Çocuklarla da proje yürüttüklerini belirten Kumbasar, bu çalışmalarının çocukların alanlarının ve ufuklarının genişlemesi bakımından önemli olduğunu belirtip 1990’lı yıllardan bir örnek vererek anlattı: ‘‘Yıllar önce, 90’lı yıllarda, bir tiyatro ekibiyle çocuklarla bir araya geldik ve ne olmak istedikleri konusunda soru sormuştuk. Kızların hepsi tekstilde çalışmak istediklerini söylediler, erkeklerin hepsi de kebapçı olmak istediklerini söylediler. Rol modelleri olmadığı için başka bir şey düşünemiyorlardı. Şimdi farklı alanlarda çalışan rol modeller var, ama yine de çalışmalarımız önemli.’’

Kumbasar, kurum olarak her sene 8 Mart’ı kutladıklarını ve , tatile gidemeyen kadın ve çocukları gezilere götürdüklerini belirtti.

 

Ekonomik özgürlük özgüveni getiriyor

Kumbasar, kadınların öz güven, ekonomik ve sosyal özgürlükleri üzerinde ilginç bir izlenimde bulunarak, tekstil sektörünün yoğun olduğu süreçte kadınların bir çok anlamda daha iyi bir konumda olduğunu ifade etti. O dönemde, kadınların yoğun bir şekilde para kazandıkları ve aile içerisinde bir çok zaman daha fazla kazanan eş olabileceğini belirten Kumbasar, bunun bir nevi ekonomik özgürlük sağladığını belirtti.

Aile içi şiddetin o zaman olmadığını söylemek yanlış olacağını, fakat kadınların ekonomik özgürlüğünün daha fazla olduğunu belirten Kumbasar, bunun kadınlara öz güven verdiğini ifade etti: ‘‘Bir kelime İngilizce bilmeseler de çalışıyorlardı. Cuma günü de toplum merkezlerinde bir araya gelip sosyalleşebiliyorlardı. Bu anlamda daha özgürlerdi. Dışarıdayken kadını örgütlemek kolay, ama evinin içerisinde olan bir kadını örgütlemek çok zor. Bu anlamda kadınlar iyi bir fırsatı kaçırdılar.’’

Daha sonra fabrika döneminde biriktirilen paralarla açılan bakkal ve kebapçılarla kadınların evlerine çekildiğini anlatan Kumbasar, bunun kadınların güçlerini kaybetmelerinin anlamına geldiğini ve statülerinin tekrardan ev hanımı olduğuna ve erkeklere bağımlı olduklarına dikkat çekti.

 

Hükümetin kesintileri çalışmalarımızı etkiledi

Hükümetlerin kesintilerinde danışmanlık hizmetlerinin önde olduğunu ifade eden Kumbasar, derneklerden bu hizmetlerini çıkardıklarını belirtti. İmece’nin danışmanlık hizmetlerinde de kesintilerin olduğunu belirtiyor, ama danışmanlık çalışanlarını hiç bir zaman işten çıkartmadıklarını söylüyor. Kumbasar, danışmanlığın ‘çekirdek hizmet’ olduğunu belirtiyor: ‘‘Aile içi şiddet şikayetiyle gelen kadın sayısı, bizim hizmet verdiğimiz aile içi şiddet görmüş kadınların yüzde 30’u. Yüzde 60-70’ini danışmanlık hizmeti için geldiklerinde yakalarız. Örneğin bir kadın yardımlarla ile ilgili gelir, yardımı ile ilgili soru sorarken birden aslında onun alması gereken yardımın onun elinde olmadığını anlarız. Nasıl oluyor diye sorarız, kocasının dövüp parayı elinden aldığını öğreniriz. Ya da bir danışmanlık için gelir, kendini güvende hisseder ve uğradığı şiddeti anlatmaya başlar. Organizasyonun içerisine girince sadece kadınların olduğunu görür, şiddetin kadına karşı bir suç olduğunun konuşulduğunu görür- duvarda bununla ilgili yazılar var. Bizim için bu yüzden danışmanlık servisi çok önemli. Ve bu alanda çok para kesildi. Kadına karşı şiddet konusunda çok kesinti yaşandı- sığınaklar kapandı, benefit hakkı olmayan kadınların sığınağa girmeleri engellendi, konaklama yasaları değiştiği için sığınağa giden kadınların sadece sığınakta kalıp sosyal konaklamaya geçmesi engellendi. Aileye destek hizmetlerinde büyük kesintiler var. Sosyal hizmet çalışanları işten çıkartıldı.’’

Kendi gelirlerinde çok fazla kesinti olmadığını belirten Kumbasat, farklı yerlerden aldıkları fonlarla ortalama senelik 320 bin sterlin gelirleri olduğunu belirtti.

İMECE: Kadınların Londra’daki ikinci evi 1

Feride Kumbasar kim?

Feride Kumbasar, 2009’dan İmece direktörü. Daha önce İmece’nin yönetim kurulu başkanlığını yapmış. Aynı dönemde mülteci kurumlarla çalışmalarda yer almış. Türkiye’de Marmara Üniversitesinde ekonomi okuyup, daha sonra Londra’ya gelmiş ve eğitim ücretlerini karşılamak için tekstilde çalışmış. Goldsmiths Üniversitesinde Sosyoloji bölümünde tekrar lisans yapan Kumbasar, burada okurken çocuklarla çalışmaya başlamış- part-time çalışıp full-time eğitimine devam etmiş. Sonrasında Refugee Women’s Association’da çalışmaya başlamış.

Bir çok mülteci kadın örgütünde çalışıp tüzüklerini hazırlayan Kumbasar, bu kurumların bir çok fon başvurularını da yapmış. Westminster Üniversitesinde kentsel dönüşüm konusunda mastırı da bulunmakta.

CATEGORIES
TAGS
Share This