‘İtaat Yok İsyan Var’ Şiarıyla 19 Kasım’da Alanlarda Olacağız

‘İtaat Yok İsyan Var’ Şiarıyla 19 Kasım’da Alanlarda Olacağız

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Bu hafta cumartesi gecesi (19.10.2016) Londra merkezde kadına karşı her türlü erkek şiddetine karşı sokakları işgal ediyoruz. Türkiye’de de 25 Kasım’da ‘İtaat yok, İsyan Var’ diyerek erkek/devlet şiddetine karşı kadınlar sokaklarda olacak.

 

Hêvî Can-Londra

 

Erkek şiddetine kadınlar her gün, her an, her alanda, her yerde maruz kalıyor. Konuştuğumuz dilde, okulda, işyerlerinde, mecliste, sokakta, otobüste sürekli erkek şiddetinin çeşitli formlarına tanıklık ediyoruz. Türkiye’de seçilmiş kadın milletvekillerinin tutuklanmasının kadın iradesine yapılan bir saldırı olduğunu biliyoruz. Kadına karşı şiddetle ve cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele eden onlarca kadın derneğinin kapatılmasıyla, sivil inisiyatifin ve kadınların özgürlük ve eşitlik talebiyle örgütlenmesinin engellenmek istenildiğini biliyoruz. Kadın odaklı habercilik yapan kadın haber ajanslarını kapatarak kadınların sesinin susturulmak istendiğini biliyoruz.

Otobüste şort giydiği için bir erkeğin kadını tekmelemesinin, bunu kendisinde bir hak görmesinin münferit bir suç olayı olmadığını, asıl suçlunun kadını aşağı gören erkek egemen zihniyet olduğunu biliyoruz. Tekme atan saldırganın 2 kez tahliye edilmesinin hukuki, adil bir karar olmadığını, kadının özgürlüğünü düşman gören eril zihniyet olduğunu biliyoruz. 2015 yılında yaşanan toplam 303 kadın cinayetinin kadınla değil, erkeklikle ilgisi olduğunu biliyoruz. Kadın cinayetlerine karşı yapılan devlet girişimlerin kadını korumak yerine aileyi korumaya yönelik olmasının cinsiyetçi ve muhafazakar devlet politikası olduğunu ve kadını asla koruyamayacağını biliyoruz.

Suriye’de başta Ezidi kadınlara olmak üzere kadınlara yapılan zulmün, işkencenin, her türlü şiddetin kirli bir savaş politikası olduğunu, kadına yönelik şiddetin bir savaş silahı olarak kullanıldığını biliyoruz. ‘Madam gibi değil, adam gibi ölmek’ isteyen devlet yöneticilerinin basit bir deyim kullanmadığını, bu dilin cinsiyet ayrımcılığı ve eşitsizliğin devletleştirilmiş temsili olduğunu biliyoruz.

Kadın sığınmacıların kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırıldığından, emek sömürüsünden, fuhuşa zorlandığından haberdarız. Sığınmacı kız çocuklarının erken yaşta ve para karşılığı evlendirilmesinin kültürle bir ilgisi veya zor durumda olan sığınmacıların tek ve zorunlu seçimi olamayacağını, bunun ticari cinsel sömürü olduğunu, bunun savaştan kaçan insanları, çocukları istismar eden erkek şiddeti olduğunu ve kadının ve kız çocuklarının en ağır sistematik cinsel şiddete maruz kaldığını biliyoruz.

Sadece Türkiye’de ya da Ortadoğu’da değil, kadınlar dünyanın her yerinde erkek şiddetine maruz kalmaktadır. İngiltere’de ve Galler’de her 4 kadından 1’i hayatlarında aile içi şiddete uğramakta ve haftada iki kadın halihazırdaki veya eski eşi tarafından öldürülmektedir. Her 5 kadından biri 16 yaşından sonra herhangi bir cinsel şiddete maruz kalmakta, her yıl yaklaşık 85.000 kadın tecavüze uğramakta, ve 400.000’den fazla kadın cinsel saldırıya uğramaktadır.

Ancak tüm bunlara rağmen kadınlar her yerde örgütlenerek erkek/devlet şiddetine karşı mücadelesini büyütmektedir. Rojava’daki demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü toplum paradigmasının inşasına öncülük eden kadın devriminin verdiği güçle, dünyanın her yerinde, kadın dayanışmasına mühür vurulamayacağını, kadın iradesinin hapsedilemeyeceğini, kadın yoldaşlığının barış, umut ve onur olacağını göstereceğiz.

Tüm kadınları erkek şiddetine karşı isyanını, adalet, özgürlük, eşitlik ve barış taleplerini haykırmaya çağırıyoruz.

Yaşasın kadın dayanışması. Her bijî piştevaniya jinan. Long live women’s solidarity.

Önemli bir not, Gece Yürüyüşü sadece kadınlarındır.

Zaman ve yer: 19 Kasım 2016, 18:30
Toplanma yeri: Great College Street, London SW1P
En yakın istasyon: Westminster

CATEGORIES
Share This