Dede: AKP-MHP, FETÖ’nün projesini hayata geçiriyor

Dede: AKP-MHP, FETÖ’nün projesini hayata geçiriyor

Meclis’e sunulan “çoklu baro” taslağına tepki gösteren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, “Avukatlara dönük değişlik FETÖ’nün bir projesidir. O dönem ertelenen bu düzenleme yeniden gündeme getirildi” dedi.

Hakların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu üyesi Avukat Ümit Dede, AKP tarafından Meclis’e sunulan ve “çoklu baro” olarak adlandırılan “Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yapılmak istenilenin yargının savunma ayağının ele geçirmek olarak dile getiren Dede, projenin FETÖ döneminde toplumsal tepkiden dolayı hayata geçirilmediğini fakat bugün AKP-MHP ittifakıyla yapılmak istenildiğini söyledi.
‘SAVUNMA VESAYET ALTINA ALINMAK İSTENİYOR’ 
AKP ve MHP’nin baroların sistemini değiştirmek istemesinin 2010 referandumundan sonra yapılan Hakim ve Savcılar Kurulu’na (HSK) yapılan müdahaleden bağımsız ele alınmaması gerektiğini vurgulayan Dede, “Barolara yapılmak istenilen bunun devamıdır. Biliyorsunuz FETÖ o dönem AKP içerisinde konumlanmış durumdaydı. 2010’da bir FETÖ projesi olarak referandum yapıldı ve yargı sistemi değiştirildi. Bu değişimin ardından FETÖ’cü hakim ve savcıların hızlı bir şekilde kadrolaşarak yargıyı ele geçirdiğine tanık olduk.  15 Temmuz darbe girişiminden sonra da birçok hakim ve savcı FETÖ’cü olduğu iddiasıyla görevden alındı, hemen hemen tamamı mahkum edildi. Avukatlara dönük değişlik de o dönemin bir projesidir. O dönem de bu durum gündeme getirilmişti. Bağımsız yargının savunma ayağını da vesayet altına alacak bir kısım düzenleme öngörülüyordu. Ancak o dönem toplumun ciddi tepki göstermesinden kaynaklı geri çekilmek zorunda kalmıştı. Ne yazık ki AKP-MHP ittifakı bir FETÖ projesi olan bu projeyi bugün yeniden hayata geçirmek istiyor. Hakim ve savcılar nasıl vesayet altına alındıysa şimdi de yargının savunma ayağı olan avukatlar ve kurumu olan baroları vesayet altına almak istiyorlar. Savunma etkisiz kılınıp, yandaş baroların oluşturulması için böylesi bir kanun teklifini gündeme getirdiler” diye konuştu.
ANAYASAYA AYKIRI
Tek adam rejiminin kurumsallaştırılması için tüm kurumların yapısının değiştirilmek istendiğini kaydeden Dede, “Başkanlık sisteminin Türkiye’de uygulanmaması gerektiğini her yönüyle tanıklık etmiş olduk. Eğitimden sağlığa, ekonomiden dış politikaya kadar tüm kurumlarda, tüm alanlarda değişimlere rağmen Türkiye’nin mevcut sistemde yönetilemediği apaçık ortada. Yapılan yasalar da, yasa yapma tekniğine ve teamüllere çok uygun değil. Barolara dönük değişlik de özünde siyasi bir amaç ve birçok çelişkiyi taşıyor. Yapılmak istenilen değişikliğin Anayasa’nın 135’inci maddesine aykırı olduğunu vurgulamak gerekiyor. Avukatlar bağlı oldukları barolar itibariyle Barolar Birliği Kurulu’nda eşit olmayan bir şekilde temsil edilmeyle karşı karşıya kalacaklar” dedi.
TÜM TOPLUMU İLGİLENDİRİYOR
İktidarın ülkeyi polis devletine çevirdiğini, yaşanan tüm hak ihlallerine ve hukuksuzlara karşı baroların seslerini yükseltmesiyle saldırıların hedefi haline geldiğini dile getiren Dede, “Barolara dönük yapılan bu saldırılar aslında topluma yapılan saldırılardan bağımsız ele almak doğru değildir. Baroların bu yasanın gündeme getirilmemesi için geliştirdiği eylemlere karşı siyasi iktidarın gösterdiği tepki muhalif topluma gösterdiği tepkiden farklı olmadı. Ankara’ya yürüyen baro başkanları Ankara girişinde ablukaya alındı ve tartaklandılar. İstanbul’da yapılan mitingde polisin oldukça provokatif bir yaklaşımı söz konusuydu. Birçok ilde yapılmak istenilen bu eylemler polis tarafından engellendi ve izin verilmedi. Bu tutum aslında uzun zamandır tüm muhalif toplumsal kesimlere karşı geliştirilen bir tavırdır. Bu ülkede milletvekillerin yürüyüşüne izin verilmiyor ve tartaklanıyor. Dernek ve siyasi partilerin faaliyetlerine izin verilmiyor ya da gerçekleştirilen etkinliklerde polis zoruyla çok sert müdahale edilmek suretiyle engelleniyor. Baroların eylemlerine karşı devletin geliştirdiği tavır, aslında yapılmak istenilen değişikliğin sadece avukatları ilgilendiren bir değişlik olmadığını tüm toplumu ilgilendirdiğini gösteriyor. Çünkü yapılmak istenilen değişiklikle, savunma bölünüp, yandaş barolar yaratılacak, savunma zayıflatılarak, adil yargılanma hakkı engellenecek” diye konuştu.
‘HER ALANDA DİRENECEĞİZ’
Parti olarak barolara yönelik değişimin gündeme geldiğinde bu yana karşı olduklarını ve her alanda karşı olacaklarını sözlerine ekleyen Dede, şunları söyledi: “Avukatlarla ilgili bir değişlik yapılacak ise muhataplar avukatlardır. Aslında mevcut avukatlık yasasında değişiklik ihtiyacı var. Yapılacak değişiklik konusunda başta barolar olmak üzere ilgili tüm kesimlerle ortaklaşarak bir yasa teklifi hazırlanması gerektiğini ilk günden itibaren söyledik. İktidarın avukatları ve baroları dışarıda tutarak bu teklifi gündeme getirmesi demokratik değildir. Mevcut haliyle düzenleme avukatların sorunlarına çözüm olmayacak, tam tersine sorunları daha da derinleştirecektir. Mecliste ve dışarıda bu teklifin geçmemesi için partimiz elinden gelen tüm çabayı gösterecek ve buna karşı etkin bir mücadele göstereceğiz. Tüm demokratik yöntemlerle bu teklifin geçmemesi için uğraşacağız. Buna karşı hem hukuk komisyonumuz hem de meclis grubumuzun hazırlıkları ve güçlü bir çalışma var. Hem Meclis, hem genel kurul hem de Meclis dışında tüm gücümüzle direneceğiz.”
MA / Cemil Uğur
CATEGORIES
TAGS
Share This