Britanya Alevi Federasyonu’ndan Ermeni Soykırımı’nın 100. Yılına İlişkin Açıklama

Britanya Alevi Federasyonu’ndan Ermeni Soykırımı’nın 100. Yılına İlişkin Açıklama

Britanya Alevi Federasyonu'ndan Ermeni Soykırımı'nın 100. Yılına İlişkin Açıklaması 1

Ermeni Komşularımız Nerede?

Ermeni Soykırımı’nın üzerinden 100 yıl geçti ama Anadolu’nun neredeyse her metre karesinde; Ermeni canların izi olduğu gerçeği hiç değişmedi. Onlar, vatandaş, esnaf, nalbur, sarraf, dülger, sanatkar, eğitmen, memur, çiftçi, çoban, komşu, kadın, erkek, çocuk, yaşlı, fakir, zengin, daha da önemlisi can ve insandı.

Bir çok bölge ve yöre adları özellikle Anadolu’da; Ermeni halklarının isimleri ile anılırken, Ne oldu da, bu insanlar yok oldular? Neden göçe zorlandılar? Neden göç yollarında katliama uğradılar?

Bu soruların cevapları elbette; vicdan sahibi insanlarca verilebilir, devletin resmi tarihçileri ya da diğer adıyla, kapı kulları tarafından cevaplandırılamaz.

Zoraki göç sonucu; Ermeni halklarının yaşadığı köyler, kasabalar, mahalleler yok olmuş, Çocukları, yaşlıları, kadınları yollarda kalmış, Kadınlar, hakaret, taciz ve tecavüze uğramamak için intihar etmişlerdir.

Biz Aleviler olarak; Ermenilere yapılan hakaretlere karşı çıkabilirmiydik? Bu koşullar varmıydı, çok emin değiliz ama; keşke daha fazlasını yapabilseydik. Daha fazlasını yapamadığımız için onlarca yıl sonra, aynı topraklarda aynı katliamlara, hakaretlere ve soykırıma uğradık.

Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu vatandaşları olarak yaşamak istiyoruz. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin; Yavuz, Kuyucu Murat ve benzerleri tarafından işlenmiş; Ermeni, Rum, Kürt ve tüm Alevi katliamları başta olmak üzere; mirası ile övündükleri Osmanlı imparatorluğu ve Cumhuriyet dönemi katliam ve soykırımları ile 100’leşmesini talep ediyoruz.

Tüm bu gerçekleri bilerek; 1915 Soykırımına sessiz kalmak en hafifinden iki yüzlülük olur. Bu nedenle 1915’te katledilen tüm canların ‘devri daim olsun’ ‘devri asan olsun’ yakınlarına sabırlar olsun.

1915’e “soykırım değildir” diyenleri dikkatle dinlemeye çalışıyoruz ancak anlatılanlar güneşin balçıkla sıvanması kadar yetersiz kalıyor. Çünkü gerçekler o kadar büyük ve o kadar ağır ki, kapatabilmek mümkün değildir.

Büyük ve saygın olmanın yolu adaletli ve vicdanlı olmaktan geçiyor. Dünyada katliamlar ve soykırımlar sadece bizim topraklarımızda yaşanmadı ama; katliam ve soykırımla 100’leşmek istemeyen tek ülkeyiz.

Şimdi, zaman tüm önyargılarımızdan arınmak ve insan olarak yaşanan acılarla yüz yüze gelmek zamanıdır. Çağımızın ulusalcı, milliyetçi gençleri, insanları bir an düşünsünler; bugün lanetlediğimiz, gerici ve yobaz olarak değerlendirdiğimiz IŞİD’in yaptıklarını nasıl savunabilirsiniz?

Tarihimizdeki bahsi geçen tüm katliamlarda yapılanlar IŞİD uygulamalarından farklı değildir. Bu nedenle; üzeri milliyetçi duygularla kapatılamayacak kadar acıdır.

İnsanlık onuru tüm milli ve ulusal değerlerden daha kıymetlidir!

Britanya Alevi Federasyonu

CATEGORIES
TAGS
Share This