Dersim-Der’den Seyit Rıza anması

Dersim-Der’den Seyit Rıza anması

Dersim-Der’den Seyit Rıza anması 1

Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişlerinin yıldönümünde, Kürdistan tarihinin en kanlı ve vahşi katliamlarından birisi olan Dersim katliamında yaşamını yitirenleri anmak amacıyla Dersim-Der tarafından bir panel düzenlendi.

Dersim-Der tarafından Tilkililer derneğinde yapılan ‘Katliamdan günümüze Dersim’ konulu panele Kazım Gündoğan konuşmacı olarak katıldı. Pazar günü yapılan anmaya çok sayıda kişi katıldı. Dersim katliamı başta olmak üzere özgürlük ve demokrasi uğruna yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan program kısa film gösterimi ile başladı.

‘Kendi gerçekliğimize yabancılaştık’

Panelde konuşan Kazım Gündoğan kendi gerçekliğine yabancılaşan bir toplum olduklarını ve yabancılaşmayı yeni yeni aşmaya çalıştıklarını belirtti. Gündoğan şunları belirtti: ‘‘Bizim bir hafıza problemimiz var. Kendisine ve kendi gerçekliğine yabancılaşan bir toplum. Son 10 yıla kadar Alevi sorununu konuşamaz durumdaydık. Kürt meselesi şu veya bu şekilde konuşuluyordu, çünkü onların güçlü bir örgütlülüğü ve mücadelesi o aşamaya getirmişti. Kart-Kurt meselesinden Kürt gerçekliği meselesine gelmişti. Ama Alevi toplumu açısından henüz böyle bir şey oluşmuş değildi.’’

‘İsyana dair emare bulamadık’

Yaptıkları tüm araştırmalarda Dersim’de isyan olduğuna dair bir işarete rastlamadıklarını ifade eden Gündoğdu, Dersim’de yapılan soykırıma gerekçe yaratmak amacıyla resmi ideolojisinin ürettiği bir yalan olduğunu belirtti. Gündoğdu konuşmasına şöyle devam etti: ‘‘Yüze yakın tanık ile röportaj yaptığımızda, isyana dair hiçbir emare bulamadık. Aşiret yapılarını inceledik, Seyiz Rıza, Nuri Dersimi ve daha bir çok kişiyi inceledik, cumhuriyet tarihi, kuruluş belgeleri, 1938’ler dünyasını inceledik. Yaptığımız tüm inceleme ve araştırmalardan şöyle bir sonuca vardık. Dersim’de bir isyan yoktu. Dersim bir soykırımdı. Ve biz bunu yalan üzerine kurulu resmi ideolojinin etkisinde kalan milyonlara anlatmaya başladık.

Dersim-Der’den Seyit Rıza anması 1

Birleşmiş Milletler 48 soykırım belgelerini inceledik, kriterlerine baktık. Orada 5 kriter vardır ve bunların 4 tanesi Dersim’de uygulanmıştır. Ve bu Devletin resmi belgelerinde var. Zaten açıkça yazılmış, ‘Vazifemiz Türkiye’de yaşayan herkesi Türk ve Türkçü yapmaktır, Türk ve Türkçü olmayanları sistemli bir şekilde kesip atacağız’. Bu şu anlama geliyor, Türk olmayan, Kürd’ün, Alevi’nin, Ermeni’nin, Rum’un işini hal edeceğiz.

Devlet Dersim’e girdiğinde sen Zaza mısın, Alevi misin, Kürt müsün, Türkmen misin ayırımı yapmadı. Tek bir ayırım yaptı, sünni misin, değilmisin. Orada Kürt Aleviler de öldürüldü, Türk Aleviler de öldürüldü. Sünniler dışında tüm halklar katledildi. Devlet böyle yaklaşırken, biz halen parçalı bir duruş içindeyiz. Bundan kurtulmamız ve tedavi etmemiz lazım.’’

Dersim katliamı Atatürk’ün emriyle gerçekleşti

Dönemin başbakanı İsmet İnönü Dersim harekatının başarılı olduğunu ve farklı bir harekata gerek olmadığını, asimilasyon politikasının yeterli olacağını ifade etse de, Kemal Atatürk’ün bundan tatmin olmadığını ve ‘temizlik harekatının’ mutlaka yapılması gerektiğini dediğini ifade eden Gündoğdu, daha sonra İsmet İnönü’nün yerine Celal Bayar’ın atandığını ve Dersim katliamının Atatürk’ün emriyle başladığını belirtti. Gündoğdu devamında şunları belirtti: ‘‘Seyit Rıza ve arkadaşlarının yakalandıktan sonra 18 Eylül 1937 günü başbakan İsmet İnönü mecliste Dersim katliamı ve harekatı hakkında sunum yapar. 4 Mayıs kararı başarıyla uygulandı, tüm aşiret reisleri ve seyitleri yakalandı, bazıları öldürüldü, toplam 290 şaki öldürüldü, Dersim harekatında hedeflediğimiz başlarını koparma işini başarıyla tamamlamış bulunuyoruz. Bundan sonra askeri harekata gerek kalmamıştır. Bundan sonra asimilasyona devam etmemiz lazım.’’

Bu konuşmayı dinleyen Kemal Atatürk, mareşal Fevzi çakmak bir bilerine bakarlar ve ‘Hayır, Buraya bir temizlik harekatı lazım’ derler. Kemal Atatürk ve Fevzi Çakmak bu konudaki kararlıklarını korurlar ve İstanbul’dan Ankaraya dönerken Atatürk, İsmet İnönü’ye, ‘İsmet sen çok yoruldun, büyük bir harekat yönettin, tebrik ediyorum, sen biraz dinlen der’. Çünkü önceden tatışmışlardır ve İnönü’nün temizlik harekatını yapmayabileceğini düşünürler. Bunun üzerine İsmet İnönü 28 Eylül’de istifasını verir ve yerine Celal Bayar atanır. Ve Dersim soykırımı dediğimiz, taş üzerinde taş bırakılmadığı, zehirli gazların kullanıldığı, Yediden yetmişe herkesin yakılarak, nehirlere atılarak katledildiği süreç Atatürk’ün emriyle 1938’de gerçekleşir.’’

Dedelerimizin kemikleri yok ama CHP’yi savunuyoruz

Dersim’lilerin CHP’yi savunmasını da eleştiren Gündoğan, bunun da sosyolojik nedenlerinin olduğunun altını çizdi. Gündoğan konuşmasını şöyle sonlandırdı:

‘‘Kendimiz olamadığımız için CHP’yi savunma ihtiyacı duyuyoruz. Bizim dedelerimizin kemikleri yok, mezarları yok ama CHP’yi biz savunuyoruz. CHP halkları mağdur ediyor, ama ne yazık ki garip bir biçimde böyle bir CHP’lilik var.’’

Program soru-cevap bölümünden sonra sona erdi.

Dersim-Der’den Seyit Rıza anması 1

CATEGORIES
TAGS
Share This