Fiziki mesafeye ‘Evet’/ Sosyal mesafeye Hayır!

Fiziki mesafeye ‘Evet’/ Sosyal mesafeye Hayır!

İBRAHİM AVCİL

Koronavirüs salgınının tüm dünyayı etkisi altına almaya başlaması ile beraber çok sıkça duyduğumuz bir terim hepimizin gündemine oturdu. İlk bakışta saf ve duru duygular ile ifade edilmiş bir terim gibi dursa da aslında burjuva yaşam tarzının bir yansımasının sonucu olarak açığa çıktığı aşikar olan bir terim.

Burjuvazi tarihsel olarak insana bakışında onu hep bencil olarak tanımlamış, bu duyguyu bütün araçları ile alabildiğine insanların benliğinin bir parçası haline getirme çabası içerisinde olmuştur. Bencilliğin insan doğasının bir parçası olduğunu ve onun karakterinin doğuştan gelen ayrılmaz bir unsuru olduğunu savunan politik yaklaşım, özünde insanın kollektif ve sosyal varlık olma duygusunu ortadan kaldırmaya dönük bir politik çabadan başka bir şey değildi.

İnsanların ve toplumların yabancılaşması daha çok sınıflı toplumların ortaya çıkması ile beraber ortaya çıkan bir gerçeklik. Dolayısı ile bencillik aslında doğallığında gerçekleşen bir durum değil aksine insanların içerisinde yaşadığı koşulların bir ürünüdür. Bencillik sınıflı toplumlar ile beraber ortaya çıkan bir gerçeklik olsa da ayyuka çıkışı esasen Kapitalist toplumun yarattığı sorunları aşarak varlığını koruyabilme çabasının sonucudur.

Oysa insanlıktan ve insani değerden yana olan herkes içten içe bencilliğe karşıdır. Kuşkusuz Kapitalist toplumun bazı özellikleri bu insanlara da nüfz etmiştir ancak yine de zor zamanlarda bencilliği bir tarafa bırakarak hayatlarını riske etme pahasına da olsa Kapitalist dayatmanın dışına çıkıp toplumsal dayanışmayı büyütmeyi başarıyorlar.

İçerisinde geçtiğimiz günlerde ‘gemisini kurtaran kaptandır’ diyip bir kenarda sadece kendisini koruyan insanlar var kuşkusuz ama aynı zamanda can feda çalışıp başkalarının yardımına koşan, onları yanlız bırakmayan, kapılarına temel gıda ve ilaç malzemeleri götüren, dayanışma gruplarının içerisinde yer alan milyonlarca insanda var.

Sosyal mesafe adı altında bilinç altına gönderilen mesaj çok açık; ‘Kendinizi kurtarın’, ‘başkasını düşünmeyin’. Böylelikle bu salgından daha bencil, daha bireyci bir toplum yaratılma çabası tüm hızıyla devam etmekte.

Sadece bencillik değil bu sosyal mesafe terimi ile üretilen ve dayatılan şey. Kapitalist düzenin beslendiği her şey gündemleştirilmektedir. ABD başkanı Donald Trump’ın Covid-19 için ısrarla Çin virüsü demesi ve bu virüsten kaynaklı  milyonlarca Çin’linin ırkçı saldırı ve hakaretlere maruz kalması diller, dinler, ırklar arasındaki sosyal mesafeyi de çok derinden etkilemektedir.

Avrupa’daki faşistler bu salgını fırsat bilip, salgının yabacılardan kaynaklı oluştuğu propagandası ile yabancı düşmanlığını alabildiğine körüklüyorlar.

Bu virüs sonrası dünyadaki yaşamın bundan öncesi gibi devam etmeyeceği aşikar. Ancak  bundan sonrasında insanlık için daha iyi ve yaşanılabilir bir dünya istiyorsak eğer, sosyal mesafeleri parçalayarak, bencilliği ve bireyciliği bir tarafa atarak bunu başarabileceğimizi görmemiz gerekir.

Hastalığın temas yolu ile bulaştığı gerçekliği ortada ama buna karşı çözüm sosyal mesafe değil fiziki mesafedir.

Gelin hep beraber olalım, birlikte dayanışma içerisinde birbirimizin ihtiyacını karşılayarak bu süreci güçlü bir şekilde atlatıp bireyciliğe karşı kollektif yaşamı büyütelim.

TAGS
Share This