Londra’da “işgaleylemcilerine” dava açılıyor

londra_isgali Kapitalizmin doğurduğu eşitsizlikleri dünya çapında protesto eden işgal hareketinin Londra ayağı mahkemeye veriliyor.

 Londra Belediyesi, turistlerin kentteki en önemli uğrak yerlerinden St Paul Katedrali etrafına kurulan çadır kentin tahliyesi için yasal işlem başlatıyor.

Belediyeden Michael Welbank “Bir demokraside protesto en hayati haklardan biridir ancak yolun ortasında kamp yapmak bir hak değildir.” dedi.

Welbank davanın kalabalık bir yolda geçişlerin engellendiği ve böylece başkalarının haklarının çiğnendiği gerekçesiyle açılacağını belirtti.

15 Ekim’de “Londra Borsası’nı İşgal Et” sloganı altında toplanan protestocular, borsaya ulaşamayınca yakınlarda bulunan katedralin önündeki meydana ve etrafına yerleşmişti.

Londra Belediye Başkanı Boris Johnson başından beri işgal hareketini “Londra’nın yüzündeki çıban” diye niteledi.

 

RAHİBİN ANLAMLI İSTİFASI

 

UNESCO’nun dünya mirası ilan ettiği katedralin rahipleri ise protestoyu önce destekledi.Ancak çadır sayısı 200’e ulaşıp, göstericiler ayrılma alameti göstermeyince fikir değiştirdi.

Ayrıca olası bir kargaşa ya da yangında ziyaretçileri tehlikeye atmamak için 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez St Paul Katedrali’nin kapıları kapandı.Protestoculara destek veren rahip Fraser istifa ise etti.

Yetkililer bir hafta kapalı kalan katedralin günde 20 bin sterlin zarar ettiğini söylüyordu.

Katedral adına konuşan bir sözcü “Ne yazık ki yasal yollara başvurma mecburiyeti doğdu. Bu adımı büyük bir isteksizlikle atıyoruz ama barışçı çözüm çabalarımız sürecek.” dedi.

Belediyenin kararının hemen öncesinde katedralin önde gelen rahiplerinden Giles Fraser “kilise adına şiddete başvurulmasının yolunun açıldığını” söyleyerek istifasını vermişti.

Eylemciler ise St Paul civarından ayrılmayı düşünmediklerini söylüyorlar.İşgal hareketi birinci kampa sığmadıkları için yine finans merkezinde, Finsbury Meydanı’nda ikinci bir kamp daha kurulmuştu.

 

ZİZEK’TEN UYARI: ÖNCE İŞGAL, SONRA TALEPLER

 

Öte yandan Marksist felsefeci ve düşünür Slavoj Zizek, Guardian gazetesinde yayımlanan makalesinde Wall Street’ten Madrid’e oradan Londra’ya uzanan ve dünyanın bir çok ülkesinde ve kentinde devam eden işgal eylemlerini yorumladı. Makalenin başlığı “Önce işgal edin, talepler sonra gelir”.

Zizek, işgal eyleminin amacı belirsiz diye eleştirildiğini, protestocuların bir sonraki adımları üzerinde düşünmeleri ama düşman bölge üzerine tartışmalardan kaçınmaları gerektiğini savunuyor. Muhalif söylemleriyle bilinen Zizek, “Protestocuları bekleyen en büyük tehlike, kendilerine aşık olmaları. Karnavallar ucuza çıkar – ama bunların asıl değerini, ertesi güne ne kaldığı belirler, normal gündelik hayatımızın ne kadar değiştiği…” diyor ve bir de çağrıda bulunuyor:”Protestocular yoğun ve sabırlı çalışmaya gönül vermeliler – onlar bir son değil, başlangıçlar. Temel mesajları şu: bir tabu yıkıldı, mümkün olan en iyi dünyada yaşamıyoruz, başka alternatifleri düşünebiliyoruz hatta buna mecburuz.”

TAGS
Share This