‘Daiş’in Yenilmesi İçin Ne Gerekiyorsa Yapacağız Ve Başarılı Olacağız’

‘Daiş’in Yenilmesi İçin Ne Gerekiyorsa Yapacağız Ve Başarılı Olacağız’

newroz20

Mart ayının başında Tıl Hemis’ta yaşanan çatışmada yaşamını yitiren YPG’li Britanya vatandaşı Konstandinos Erik Scurfield’in Annesi Vasliki Scurfield’in Finsbury Park’ta kutlanan Newroz’da yaptığı konuşmada yaşanan tüm acılara rağmen güçlü ve dayanıklı olunması gerektiğini ifade etti. Vasiliki Scurfield’in yaptığı konuşmanın tam metni:

Yeni yıl kutlamalarınızı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Kosta’nın Rojava’da yeni arkadaşlarıyla Newroz kutlamalarına katılmayı heyecanla beklediğini biliyordum.

Bana heyecanla Newroz’dan bahsediyordu ve burada olmayı isterdi. Newroz benim için yeni bir kutlama, bir şeyler duymuştum ama hakkında çok bilgim yoktu. Gördüğüm kadarıyla, Newroz bize Kürtlerin, nerede yaşıyor olsalar, bir millet olduklarını gösteriyor. Newroz bize, birey olarak Kürtlerin güçlü, ama birlikte yenilemez olduklarını gösteriyor. Newroz bize Kürtlerin, değer verilip korunması gereken, benzersiz, antik kültürlerinin olduğunu gösteriyor.

Böyle kutlamalar hem acı hem tatlı oluyorlar. Böyle sevinçli zaman içerisinde, yanımızda olmayan sevdiklerimizi ve onları kaybettiğimiz mücadeleyi hatırlamamamız gerekiyor. Sevdiklerimizi Halepce, Heseke, Kobane, Til Hamis ya da Tikrit kaybetmiş olsak da, seneler önce ya da dün- ruhları haksızlık ve adaletsizliğe karşı yaşamaya devam ediyor.

Böyle zamanlarda, dikkatimiz nefret ve kızgınlıkla dağılabilir. Ama unutmayın ki nefret, sözde Daiş’i körükleyen kara ve yıkıcı duygudur. Yıl yenilenince, ve gelen aylar henüz yazılmamış sayfalarken, geriye değil, önümüze bakmamız gerekiyor. Kürtlere karşı hala devam eden vahşet ve adaletsizlikle mücadele etmek için, güçlü ve dayanıklı, kemiklerimize kadar giren bir iradeyle bu örgüte karşı ne olursa olsun başarılı olmak için kızgınlığımızı odaklamamız gerekiyor.

Son günlerde insanlar bana soruyorlar: Suriye’de savaşmak için, YPG’ye katılmaya giden Kosta ve Daiş için savaşmaya giden erkekler arasında ne fark var?

Siz ve ben, biz farkı biliyoruz. Sizin arkadaşlarınız ve akrabalarınız o gerçekliği her gün yaşıyorlar. Sözde Daiş, saldırgan; YPG ve diğer Kürtler kendilerini koruyorlar. Daiş baskıcı; YPG, diğer Kürtlerle birlikte, halklar ve özgürlükleri ve özgür irade için varlar. Daiş, kendi inanç sistemleriyle bir olmayan her şeyi yıkmak ve yok etmek istiyor; YPG toplumları yetiştirip büyütmek istiyor.

Siz ve ben, Daiş’in yenilmesi gerektiğini biliyoruz. Başka bir seçenek yok. Ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız ve başarılı olacağız. Çünkü, bütün Kürtler doğru taraftalar, insanlık tarafındalar, adalet ve karar hakkı tanıyan taraftalar. Kadın haklarını tanıyan, ve kendi kültür ve dinini yerine getirme hakkını tanıyan tarafta.

Batı değerlerini tanıyan bütün ülkelerin hükümetleri, Kürtler olamadan bu hilafet tarikati, Daiş’i durduramazlar. Rojava, Kosta’nın da dahil olduğu, böyle cesur ve başarılı bir direniş göstermeseydi ve bu direniş, İrak Kürdistan’ı, Tikrit gibi yerlerde de gerçekleşmeseydi, bu hilafet tarikatı durdurulamaz ve yayılırdı. Bu insanlık dışı tarikat Suriye’den bir parçayla, Irak’tan bir parçayla memnun olmayacak. Karnı Orta-Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Avrupa ile- daha sonra da daha ileriye bakarak- patlayana kadar, milletleri yemeye devam eden açgözlü bir canavardır.

Tüm dünya bu hilafet tarikatının kara ideolojisinin tehlikesi altında ve her gün ön cephede bunu kontrol altında tutan Kürt savaşçılardır. Newroz nasıl karanlığa ışık, kışa baharı getiriyorsa, Kürtler Daiş karanlığına karşı umut ve cesaret yaratıp, zulmün yenilebileceğini gösteriyorlar.

Avrupa, ABD, Avusturalya, ve aynı özgürlük ve eşitlik değerlerini paylaşan bütün hükümetlere yalvarıyorum, bu direnişe katılan bütün Kürtlerin savaşlarına devam etmeleri için, uygun donanıma sahip olmalarını sağlayın; bu hükümetlere yalvarıyorum, bütün Kürtlerin tıbbi malzemelere ve doğru desteğe erişebilmelerini sağlamaları. Bu hükümetlere gerçek teröristin kim olduğunu anlamaları için yalvarıyorum. Dikkatlerinin dağılmaması için yalvarıyorum. Yüzünüzü lütfen çevirmeyin.

Burada, Britanya’da ne yapabiliriz? Burada, bu akşam, en az yedi bin kişi var. Bu yedi bin Kürdün sesidir. Burada herkes milletvekiline bir mektup yollasa, bu ülkedeki neredeyse her milletvekilinin durumdan haberdar olması demektir. Buradaki herkes milletvekilinden, bu konuları konuşmak için, bir toplantı istese bu, ülkede, yedi bin toplantı demektir. Milletvekilleri şu an bir şey yapamazlar belki ama hiçbiri konuya ilişkin iyi bilgileri olmadığını söyleyemez ve konuyu görmezlikten gelemezler. Britanya vatandaşı olup olmamanız önemli değil. İngilizce konuşup ve yazabilmeniz önemli değil. Toplum meclisiniz size mektubun bir kopyasını verebilir- sesinizin duyulması için hakkınız var.

Britanya’da ortalama 50 bin Kürt var. Sadece 30 bini bir bakana, örneğin Başbakan yardımcısına, ya da Savunma Bakanına, mektup yazarsalar, bu çalışanlarının açması gereken çok sayıda mektuptur ve her birine cevap vermek zorundalar. Bir de düşünün, bu 30 bin Kürt’ün her biri, Kürt olmayan üç kişinin bir mektup yazmasını sağlarsa, bu 90 bin mektuptur. Herkes, aynı hafta içerisinde bu mektupları yollarsa- müthiş bir şey! Hükümet bu defa bir şey yapmazsa bile, uyanıp dikkate almaya başlamak zorunda kalır. Bu gücü hükümeti devamlı rahatsız etmek için kullanabiliriz ve sessiz kalmayacağımızı ve pes etmeyeceğimizi gösteririz.

Oğlum Kürt halkının kalbinde bir ateş yaktı. Ölümü üç ülkede kalplere dokundu. Her biriniz o ateşi yakmaya ve değişim yaratma devam edebilirsiniz. Her biriniz yeni bir ateş yakabilirsiniz, milletvekilinizin ve hükümetin altında ufak bir ateş, ve o ateşlerle yolu birlikte aydınlatabilirsiniz. Her biriniz kalkıp hikayenizi anlatabilirsiniz. Her biriniz bu mesajı yayıp Kürtlerin unutulmamalarını sağlayabilirsiniz.

Newroz Piroz Be!”

İngilizce’den Çeviri: Esra Türk

CATEGORIES
TAGS
Share This