Demirtaş AP’de Konuştu: Türkiye’yi Kızdırmamak Adına İşlenen Suçları Görmezden Gelmek

Demirtaş AP’de Konuştu: Türkiye’yi Kızdırmamak Adına İşlenen Suçları Görmezden Gelmek

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Avrupa Parlamentosu İlerici Sosyal ve Demokrat grubu bileşenleri toplantısında konuştu. Demirtaş yaptığı konuşmada, Türk devletinin Kürdistan’daki saldırılarına değindikten sonra, Avrupa Parlamentosunun çağrı yapmaktan öte bir şeyler yapmasını ifade ederek, mülteci krizinin tartışıldığı bir süreçte sadece Türkiye’yi kızdırmamak adına işlenen suçları görmezden gelmenin yanlış olduğunu belirtti.

Haber-Fotoğraf: Erem Kansoy

AP Başkanı Schulz ile Brüksel’de bir araya gelen Demirtaş, parlamentoda düzenlenen İlerici Sosyal ve Demokrat grubu bileşenleri toplantısında da bir konuşma yaptı. Demirtaş sorunları değerlendirmek yerine çözüm önerilerini toplantıda katılımcılara sunarak, Avrupa Birliği Parlamenterlerine Türkiye’deki insan hakları ihlallerine karşı daha duyarlı olmaya çağırdı. Demirtaş konuşmasına Sosyal Demokratlara verdikleri imkan ve toplantılarına çağırdıkları için teşekkür ederek başladı.

Demirtaş’ın konuşmasından kesitler; “Sayın başkan öncelikle çok teşekkür ediyorum, bizlere bu fırsatı verdikleri için, salondaki herkesi ayrı ayrı selamlıyor ve teşekkür ediyorum. Eminim bu salonda bulunan bir çok arkadaşımız Türkiye’deki durumu yakından takip ediyordur ve gelişmelerden haberdardır, dolayısıyla fazla detaya girmeden ve zamanınızı almadan, çözüm önerisiyle ilgili bir konuşma yapmak istiyorum.

Öncelikle biz parti olarak Türkiye, Avrupa Birliği arasında yeniden başlayan görüşmeleri desteklediğimizi ve bu müzakere başlıklarının açılmış olmasını Türkiye’de haksızlıkları, insan hakları ihlallerini, demokratikleşme sürecini takip etme, açısından etkili olacağını düşünüyoruz.

AMACIMIZ TÜRKİYE’NİN İZOLE OLMASI DEĞİL

Demirtaş AP’de Konuştu: Türkiye’yi Kızdırmamak Adına İşlenen Suçları Görmezden Gelmek 2Türkiye’nin izole olması yada bu konuda kendini dışlanmış hissetmesi, Türkiye’de biz demokrasi ve barış yanlılarının çok ta yararına değildir öncelikle bunu belirtmede yarar var. İkincisi mülteciler konusunda Türkiye’yle tartışma yürütülmesi belirli iş birliklerinin geliştirilmesi gerektiğini de düşünüyoruz. Mülteci sorunu ne sadece Türkiye’nin ne de Avrupa’nın sorunudur. Ortak bir sorundur. O insanların güvenlik içerisinde istedikleri yerde yaşayabilmesi ve güvenlik içerisinde ülkelerine dönmelerinin sağlanması için işbirliği gerekmektedir.

SIRF TÜRKİYE’Yİ KIZDIRMAMAK İÇİN SUÇLARI GÖRMEZDEN GELMEK YALNIŞTIR

Hem mülteciler konusu hem de Avrupa Birliği müzakere süreci konusunda, tartışmalar ve görüşmeler sürdürülürken, sırf Türkiye’de hükümeti kızdırmamak adına işlenen suçları, insan hakları ihlallerini, görmezden gelmek ve bunun üstünü örtmek büyük bir hata ve büyük bir yanlıştır. Bu konuda bazı eleştirilerimizin olduğunu belirtmek isterim. Elbette son günlerde özellikle Avrupa Parlamentosu genel kurulu ve çeşitli etkili kurumlardan ve heyetlerden yapılan açıklamalar, bizleri bu hususta memnun etmiştir.

İnsan hakları ihlalleri, savaştan kaynaklanan ağır insanlık suçlarıyla ilgili kesinlikle bunun üstünün örtülmemesi lazım. Türkiye’nin, yararına değil zararına olur, çünkü biz demokrasinin gelişmesini istiyoruz, hep birlikte bunun için çalışıyorsak bunun, üstünün örtülüp insan hakları ihlallerinin görmezden gelinmesinin önüne geçip müzakerelerin gereğini yaparak her koşulda sahip çıkmak olmalıdır.

SADECE ÇAĞRI YAPMAK YETERLİ DEĞİL

Yine Kürt barış sürecinin bitmiş olması talihsiz bir durumdur. Yeniden barış sürecine dönülmesi konusunda, ısrarlı ve kararlı bir yol izlenmesi lazım, sadece çağırıların bu konuda yeterli olmadığını görmesi lazım. Çok kararlı bir şekilde tarafların ateşkes çağırısı yapıp tarafların yeniden görüşme masasına davet etmek konusunda ısrarcı olmak gerekiyor. Çünkü Türkiye’deki iç barış süreci Suriye’deki çözümü anında ve hızlı bir şekilde olumlu etkileyecektir.

PYD, İŞİD’E KARŞI KAHRAMANCA MÜCADELE VEREN PARTİNİN ADIDIR

Biliyorsunuz Cenevre’de görüşmeler başlamak üzere ve Türkiye kendi içindeki, yaşanan çatışmadan kaynaklı olarak ta, PYD’nin yani Suriye Kürtlerinin Cenevre’de masaya oturmasına karşı duruyor. Oysa PYD Suriye’de İŞİD’e karşı en etkili ve kahraman bir şekilde mücadele veren partinin ismidir. Şimdi PYD Cenevre’de masaya oturamazsa, Suriye’de çözüm imkansız hale gelecektir dolayısıyla, Türkiye’deki iç barış dolaylı yoldan Suriye’deki çözümü olumlu etkileyecektir dolayısıyla, bunu başarabilmiş değiliz, o nedenle Suriye’de kalıcı barışa giden yolların taşlarını döşemek istiyorsak, bu iç barıştan geçmektedir.

AVRUPA’DAKİ MÜLTECİ KRİZİ TÜRKİYE VE SURİYE BARIŞIYLA DOĞRUDAN ALAKALIDIR

Doğrudan Avrupa’daki mülteci krizinin çözümü de bu iki başlıkla alakalıdır, Türkiye’nin iç barış süreci ve Suriye’nin barış süreci, elbette tek başına bunlar mülteci sorununu çözer demiyorum fakat benim misyonum ve bulunduğum konum ile yapacağımız hamleler bunlardır ve bu konuda partimiz her iki başlıkta da destek sunmaya hazırdır. Hem Türkiye’nin iç barış sürecinin başlaması hem de silahsız çözümün yeniden gündeme alınması, konusunda biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız.

Suriye’deki barış sürecinin desteklenmesi ve Suriye’nin kendi demokrasisini yeniden inşa edecek hale gelmesi için her türlü desteği sunmaya hazırız ve elbette ki hepimizin ortak sorunu olan mülteci sorunu konusunda da atılabilecek her türlü olumlu adımı desteklemeye de hazırız.

TERÖRLE MÜCADELE ADI ALTINDA BEBEKLER KATLEDİLİYOR

Bütün bunlar yaşanırken, köklü çözüm arayışları bir yandan devam ederken, bir yandan da ağır insan hakları ihlallerine karşı, daha duyarlı olmamız gerekiyor, bizim özellikle Avrupa Parlamentosundan ve buradaki gruplardan beklentimiz, terörle mücadele adı altında yürütülen askeri ve polisiye, operasyonlarda çok sayıda sivil zarar görüyor, siviller katlediliyor, kadınlar, çocuklar, bebekler devlet cenazelerin alınıp defnedilmesine izin verilmiyor, şuanda şu saatlerde Cizre ilçesinde 34 sivil ki bunların 28’i yaralı 4ü maalesef yaşamını yitirmiş durumda ve bir bodrumda kilitlidir çünkü saldırı altındalar ve çıkamıyorlar oradan. Bulundukları binaya top ve tank atışları yapılıyor. Ve 4 gündür biz onları oradan aldıramıyoruz. Çatışmalar ve sokağa çıkma yasağı olması nedeniyle hükümet o insanları oradan aldırmaya onay vermedi.

İNSAN HAKLARI TAMAMEN ASKIYA ALINMIŞ

Başbakan ile karşılaşan milletvekili arkadaşlarımız başbakana o sivilleri lütfen oradan alınmamıza izin verin, başbakanın cevabı aynen şu oldu, sizde hendekleri ve barikatları kaldırın dedik. Dolayısıyla, bu tutum insan yaşamına, hiç önem verilmediğini ve insan haklarının tümüyle askıya alındığını gösterir. Sizlerden beklentimiz hem grubunuzun parlamenterlerinin Türkiye’de yaşanan insan hakları durumuna da çok sık dikkat çekmesi ve bu konuda barış isteyenlerin demokrasi ve insan haklarından yana olanlara da destek sunmaya devam etmesi, ve biliyoruz ki bazı gruplar Türkiye’yi ziyaret etmeyi planlıyorlar, sadece bir parti ve grubundan çok parlamenterlerin ve Alman milletvekillerinin durumu yerinde gözlemlemek için, ziyaret etmesi Türkiye’de barışa destek sunabilir. Sizlere ve grubunuza Türkiye ile ilgili yürüttüğü çalışmalar için teşekkür ederim.

Umut ediyorum ki daha barışçıl bir Türkiye, barışçıl bir Suriye, sorunlarını çözmeye doğru giden Avrupa Birliğini hep birlikte yaratırız birlikte çalışmaktan mutluluk duyduğumuzu belirtirim. Çok teşekkür ediyorum.”

CATEGORIES
TAGS
Share This