HDP kimi dışardan koşullu desteklemeli (mi)?

HDP kimi dışardan koşullu desteklemeli (mi)?

1970’li yıllardan itibaren tekçi, asimilasyoncu ve sömürgeci anlayışlara bayrak açan Kürt hareketi ; Rojava ve Kobani direnişi ile Kürdistan , Türkiye ve tüm Ortadoğu’da statükoyu parçaladı ve yeni yaşamı inşa etme fırsatı sunuyor.

Bu direniş Ortadoğu’yu esir alan dinci, milliyetçi gericiliğin ve vahşi kapitalizmin duvarlarını parçalıyor; Halklara demokrasi cephesini büyütme fırsatı veriyor.

7 Haziran 2015 tarihinde yapılan Türkiye seçimlerine de Kobani ve Rojava devriminin etkileri yansıdı.

Anti demokratik statükocu zihniyet ve devlet yapısı parçalandı.

Ancak aynı zamanda Cumhuriyet rejiminin çöküşü de engellendi.

Hile, zor, sahte inanç , faşizan fikir ve seçeneksizlikle oyları ve iradeleri gasp edilen ezilenler ortaklaşarak önü açık demokrasi cephesini oluşturdular.

7 Haziran’a kadar 13 yıllık AKP Zulüm rejimini boşa Çıkarma yoğunlaşmasıyla yek vücut olunmuşken, 8 Haziran’da 70 yıllık rejimin diğer ayakları (Ulusalcı solcular, Kemalistler , liberaller, Ülkücüler , Fethullahçılar,…) HDP’ye saldırıya geçerek kendilerini hatırlattılar.

HDP 70 yıllık tekçi Nasyonalist Seküler rejim ile 13 yıllık devşirme din tüccarlarının hedefi olmuş durumdadır.

HDP’YE DAYATILAN IKI PSİKOLOJİK DAYATMA

A- DIŞARDAN : Egemenler HDP’yi emanet oy, bölücü yaftası ve tehditlerle sınırlayıp kendi kabuğuna çekilmeyi dayatıyorlar.

B- İÇERDEN: Rejim tarihi boyunca her bir ezilen kesim kendi sınırlarına hapis oldu, duygusal akıl ve duygusal prensiplerle yol aldılar. Dogmatik kaldıklarından Tarihsel Teşhis ve hamleler Yapamadılar, halkı ve haklılıklarını başarıya ulaştıramadılar. Halklar müthiş bedeller ödedi. Bugün işçi sınıfının, kadının, doğanın, etnik kültürlerin ve inançların geldikleri nokta korkutucudur.

HDP aynı klasik duygusal akılla mı devam edecek?

STATÜKONUN İKİ CEPHESİ

Statükoyu parçalamak yetmiyor,

ülkenin yeniden yapılandırılması gerekiyor. HDP Diyalektizmi ve öz iradesi ile öyle bir hamle yapmalı ki hem tedavi hem başarı getirmeli.

Pekiyi ama nasıl?

Böyle bir hamle için günümüz statükocuların her iki cephesini ve arka bahçelerini masaya yatırmak zorundayız

A- MİLİYETÇİ CHP İTTİFAKI:

1-CHP : Türkiye’de tek millet kurma anlayışıyla her yöntemi mubah gören , rejimi oluşturan tekçi parti ve zihniyettir.

Bütün farklı kültür ve inançları inkârcılığa sevk etmiş, inkârcılık ve Şovenizmin önünü açmıştır.

Bugün YENİ CHP iddiasındaki parti de;

homojen değil, tekçilik kültürünü aşmış değildir.

Özgürlük söylemleri soyuttur, somut değil.

Parti ulusalcıları ve liberalleri barındırıyor.

Çözümleri Kürtleri ve farklılıkları sadece modernizme sığınarak zamanla asimile etmedir.

Radikal demokrasi iradesi ortaya çıkabilse demokrasi cephesini başarıya ulaştırabilir, ancak hizipçi duruşlar ulusalcı statükocular buna engeldir.

2- MHP: Duygusal milliyetçilikle dünyaya ve ülkeye bakar. İzole edicidir. Farklılıkların ve Kürtlerin özsel haklarına karşıdır.

3-FETHULLAHÇILAR:

Amerika’ya dayanak Türk İslam gücü olmak istiyorlar. Gaye için her yol mubah anlayışındadırlar.

Stratejik ve uzun vadeli projelerle hareket ederler.

Türk İslam emperyalizmini kurmak istiyorlar. Türkçüdürler.

Devleti ele geçirme hedefleri var.

Değişmez Hedefleri Kürtleri ve farklılıkları ince yöntemlerle asimile etmektir.

4-LİBERALLER: piyasa ekonomisine olan inançları ve pragmatistlikleriyle her iktidara payanda oluyorlar.

Liberalizm ideolojisine hakim değiller.

Genel olarak Milliyetçi CHP ittifakında değişim ve dönüşüm isteği ve iradesi yoktur. Statükoculuk hakim ve birbirlerine bağımlıdırlar.

B- DİNCİ DEVŞİRME AKP CEPHESİ

1-AKP YAPISI

Dindar değil dincidirler.

Çoğu yöneticisi köken olarak devşirmedir.

Var olmak ve iktidar sahibi olabilmek için her yol mubahtır.

İktidara gelişleri uluslararası bir projeydi.

Özgürlüklerden dem vurarak başta Kürt meselesi olmak üzere bir çok çevrenin çözüm için desteğini aldılar, ancak ihanet ettiler.

Devşirme kimliklerinin ve devşirmeciliğin devamı için hem Türkiye’de hem de Suriye gibi yerlerde kendilerine İŞİD, EL KÂIDE gibi partnerler oluşturdular, silah dolusu binlerce tırla savaşa ortak oldular.

Devşirme ve dinci olmalarından dolayı (dindar değil ) ideolojik ve yaşam olarak yalpaladılar.

İktidar, para, hırs ve egoları içinde kayboldular.

İktidar olmalarında en büyük pay sahibi hatta ideolojik ve pratik rehberleri Fethullahçılarla iktidar paylaşımında ters düştüler ve kanlı bıçaklı durumdalar.

Başta Erdoğan olmak üzere yöneticiler rüşvet, hırsızlık, yandaşçılık , ulusal ve uluslararası yasadışılık içinde boğulmak ile karşı karşıyalar.

Tek başına hükümeti kuramıyorlar.

Zindanlara tıkılmamak, geçmişi silmek için her yola başvurmaya hazırlar.

Ama kimsede itibar bırakmadıkları için kimseye de güvenmiyorlar.

2-ERGENEKONCU YAPI: AKP Cemaatle yollarını ayırmasından dolayı denge unsuru oluşturmak için başta Perinçek, jitem, Hizbullah , Ergenekon, Mafya,…ile dirsek temasına girdi ve bu kesimlerden hapistekiler serbest bırakıldı. Ancak bu kesimlerin belirleyici bir irade güçleri yok.

Genel olarak dinci devşirmeci AKP cephesi pragmatisttir. Statükonun yeşilcileridir, ancak kurtuluşları için de olsa reformlara hayır deme lüksleri yok.

Iktidar paylaşımı için CHP ve MHP’ye güvenleri yoktur. Kürtlerin ve uluslararası güçlerin desteklerine muhtaçtırlar.

Rejim tarihi boyunca ezilenler ( Solcular, Aleviler, Kürtler, İşçiler,…) kategorize edildiler; sınırlılıkla, durgunlukla, romantizm ve moralist değerlerle geleceğe hamle yapamadılar.

Siyaset doğru hamle ve başarı ile değişim dönüşüm yönetimidir. Siyaset toplum için doğru için çelişkileri ve fırsatları yaratıcılıkla kullanma sanatıdır.

HDP Yukardaki tabloları göz önünde bulundurarak çatlattığı statükoyu tamamen parçalayıp yeniden yapılandırmak için hamleler yapmalıdır.

HDP’NIN YOL HARİTASI

1-HDP hiç bir koalisyona dahil olmamalı, ne yapacaksa dışardan yapmalı.

2-HDP demokrasi cephesini ve özgürlükleri sürekli örgütlemeli.

3-HDPnin vekil aritmetiği, Meclisi olumluluk durumunda ayakta tutmak ve olumsuzluk durumunda ise uygun siyasi söylemlerle bloke etmek için uygundur.

4- HDP kendisini sınırlamak isteyen içerden moralist duygusal akla ve dışardan dayatılan emanet oylar, terörist yaftalamalarına ve tehditlere pabuç bırakmamalı. Müzakerelere açık olmalı.

5-HDP bugünün değil yarının hamlesini yapmalı; doğru hamle ve başarı devrimdir.

Kirlenmemek iş yapmamak değildir.

6-HDP 13 yıllık AKP Hükümeti’nin sicilini göz önünde bulundururken 70 yıllık inkârcı rejimi de göz önünde bulundurmalı. Roboski’yi hatırlarken Dersim, Maraş katliamını yapanları da hatırlamalı. Kötünün iyisi olmamalı, değişim dönüşüm fırsatının iyisi olmalı.

7-HDPnin amacı öç almak değil, geleceği kurmaktır. Adalette budur.

Amaç tatmin olmak değil, amaç bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. Bedeller gelecek için verilir ve bilince çıkarılır.

8-HDP Meclis Bileşenleri (oluşumlar, inanç temsiciler, işçi temsilcileri ,…) dışardan destek Koşullarını bütün toplumları temsilen kendi iradeleriyle almalıdırlar.

9-HDP somut taleplerle ortaya çıkmalı; Avrupa yerel özerklik şartının Kabulü, Kürtçe eğitim, Esirlerin bırakılması, Rojava’nın Statüsü , Diyanet’in yeniden yapılandırılması, çözüm Süreci , taşeronculuğa son, sosyal devlet, Kadının Statüsü , doğa, STKlar,…vb somut koşullarla bir talep listesi ile CHP Cephesine(CHP ,MHP, Fethullaçılar, Liberaller) ve AKP Cephesine gitmelidir.

HDP Halkın huzurunda şeffafça hangi Cephe bu talepleri; koşulları ve tarihleriyle somut kabul ediyorsa DIŞARIDAN her bir adımda müzakerelerle destek vermelidir.

Eğer hiç biri HDP’nin koşullarına olumlu cevap vermiyorsa , HDP her halükarda zaten bağımsızdır ve demokrasi cephesini örgütlüyordur.

Büyük insanlığın büyük aklının ve büyük hamlesinin devreye girme zamanıdır.

Sizce yukarıdakilerden hangisi dışardan koşullu şartlarımızı kabul edebilir?

Umut ve emek ile

CATEGORIES
Share This